İstimalet cesaret, hoşgörü demektir. Günlük hayatımızda belki de çok az duyduğumuz bu kavramla tarihin sayfalarında karşılaşabiliriz. Osmanlı döneminde de duyabildiğimiz bu kavram, sözün ötesine geçmiş ve bir politika olarak benimsenmiştir.
İstimalet kelimesinin anlamından hareketle hoşgörülü bir davranış politikası olduğunu anlayabiliriz. Osmanlı döneminde yaşayan Müslümanların çoğunluğundan azınlık olarak ifade edilen gayrimüslimlere iyi niyetli ve hoşgörülü davranmaları istenmiştir. sömürü politikasıOsmanlı Devleti’nin ilhak ettiği her toprak halkının kabul etmesini istediği siyaset budur. İnsanların refah içinde yaşaması için kurgulanan bu politika, uzun yıllar farklı görüşteki insanların karşılıklı anlayış içinde bir arada yaşamalarını sağlayan başarılı bir politikadır.
sömürü politikasıBu, Orhan Bey’in Rumeli’de ele geçirilen toprakları Türkleştirmek ve İslam’ı yaymak için öncülük ettiği bir stratejidir. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde herhangi bir baskının olmaması, fethedilen topraklardaki insanların Türklüğe ve İslam’a bakışını değiştirmiştir. Uzun yıllardır izlenen bu politika sayesinde halkların uyum içinde yaşaması sağlanmıştır.
İşletme politikası kimleri kapsıyor?
ismalat ne demek? Kelimenin tam anlamıyla öğrenin Kullanım politikası nedir? sorusunun cevabı ile bu stratejinin detaylarını öğrenmiş olduk. Halkın çıkarlarını gözetme ve uyum içinde yaşamalarını sağlamaya yönelik bu siyaset sayesinde gayrimüslimler, halk arasında rahat bir yaşam sürdürebilmişlerdir. Böylece farklı görüş ve inançlara sahip insanların kaynaşması ve bir arada yaşaması sağlanmıştır.
Bu siyasetin amacı Rumeli’deki toprakların Türkleştirilmesi ve İslamlaştırılması olmakla birlikte, meyvelerini verdiği Osmanlı döneminde genel bir siyaset haline gelmiştir. Böylece gayrimüslimlere karşı hoşgörü de hissedilmiş oldu.
Bir sömürü politikasının amacı nedir?
Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren yayılmacı bir politika izlemiştir. Diğer devletlerin izlediği bu politikalara ek olarak, topraklarına kattığı yerlere barış, sevgi ve hoşgörü getirmek, imparatorluk yolundaki en büyük kozu oldu. Osmanlı Devleti’nin klasik dönemdeki İstimalî siyaseti, Rumeli’ye geçişin ardından Balkanlar’a yönelik devam eden fetih siyasetinin de mimarı olmuştur. Fethedilen topraklarda daimi ikametin önemi anlaşılmış ve bu toprakların daha iyi yönetilmesi için bu politika yürütülmüştür.
Bu başarılı politika sayesinde bölgelerde gayrimüslim isyanlarının çıkma ihtimali azaldı. Hoşgörü politikası olarak da bilinen bu politika, İslam hukuku ile yönetilen Osmanlı İmparatorluğu’nun fethedilen topraklarında yaşayan azınlıkların dini ve kültürel yaşamlarına müdahale edilmemesini amaçlıyordu.
Devlet, dini ve kültürel görüşü ne olursa olsun fethettiği topraklarda insanların can ve mal güvenliğini sağlamış, hoşgörü ve eşitlik çerçevesinde halkın sevgisini kazanmıştır. Böylece fethettiği topraklarda hakimiyetini sağlamlaştırmayı ve geniş topraklarda istikrarı sağlamayı başarmıştır.
Sömürü politikasının sonuçları ve faydaları
- Bu politika sayesinde Osmanlı fetihlerinin devamlılığı sağlanmıştır. Yeni fethedilen topraklarda sadakat ve dürüstlük hüküm sürer.
- Osmanlı topraklarında yaşayan insanların görüş, inanç, duygu ve düşünceleri ne olursa olsun barış içinde yaşamaları sağlandı.
- sömürü politikası Bu sayede yeni fethedilen topraklarda halkın otoritesi kazanılmıştır. Hoşgörülü insanlar daha rahat araba kullanabilirdi.
- Osmanlı Devleti bu başarılı politikalarıyla hızla toprak fethetti ve hızla genişledi.
- Bu politikanın en başarılı yönlerinden biri, Avrupa ülkelerinin Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmasını engellemesiydi. Özellikle Balkanlar’daki gayrimüslim halkla ilgili olarak yürütülen bu politika sayesinde Avrupa ülkeleri, Hıristiyan halk üzerinde hak iddia ederek bazı konulara müdahale edememiştir.