Necip Fazıl Kısakürek26 Mayıs 1904 İstanbul doğumlu Türk şair, nesir ve oyun yazarıdır. Tam adı Ahmet Necip Fazıl Kısakürek olan ünlü Türk şairi, İslamcı bir ideolog olarak da biliniyor. İlk şiir kitabı Necip Fazıl Kısakürek “Kaldırımlar” adlı eserini yazmasıyla tanınır. 1934-1978 yılları arasında 512 sayı tirajlı Büyük Doğu dergisinde İslamcı görüşlerini ve anti-komünist fikirlerini kamuoyuna duyurdu.

Ailenin tek çocuğu olan Necip Fazıl, Necip adını babasının dedesi Necip Efendi’den almıştır. 1904 yılında dünyaya gelen Necip Fazıl Kısakürek’in babası hukuk öğrencisi olup, daha sonraki yıllarda Bursa yargıçlığı, Gebze Cumhuriyet savcılığı ve Kadıköy kadılığı görevlerinde bulunmuştur. Necip Fazıl’ın annesi Giritli Ensar ailesinin kızı Mediha Hanım’dır. Necip Fazıl Kısakürek, ilköğrenimini farklı okullarda aldı. Bu okullarda geçirdiği kısa sürede Peyami Safa ile arkadaş oldu. Son seferberliğe bağlı olarak Aydınlı Gebze köyünün ilk okuluna yazıldı. Beş yaşında ablası Sema’nın ölümü üzerine annesi de verem hastalığına yakalanmış ve ailesiyle birlikte Heybeliada’ya yerleşmiş ve ilköğrenimini burada Numune Okulu’nda almıştır. 1916’da Mekteb-i Funun-u Bahriye-i Şahane’ye (şimdiki Bahriye Harp Okulu) girdi. Necip Fazıl’ın aksini düşünen Nazım Hikmet Ran, aynı okulda ancak iki son sınıfta okumuştur. Üç yıllık eğitimini tamamladığı bu okulda dördüncü sınıfı bitirmeden okulu bıraktı.

İstanbul işgal edildiğinde annesi ve amcasının yanına Erzurum’a giden Necip Fazıl, babasının ölüm haberini henüz küçükken almıştır. 1924 yılında Fransa’nın Paris kentindeki Sorbonne Koleji’nin felsefe bölümüne giren Necip Fazıl, kumara ilgi duymaya başladı. Bu dönemin Necip Fazıl’ın bunalım dönemi olduğu söylenebilir. Alkol ve kumar bağımlılığı nedeniyle kaldığı evin kirasını ödeyemedi, bir yıl sonra bursu kesildi ve yurda dönmek zorunda kaldı.

Memleketine döndükten sonra “Web” adlı ilk şiir kitabını yayımladı. 1928 yılında yayımladığı “Kaldırımlar” adlı eseriyle okurlarının ilgisini çekmeyi başardı. Şiirleriyle okurlarında milliyetçi duygular uyandıran Necip Fazıl Kısakürek için “bir milleti onurlandırmak için bir mısra yeter” ifadeleri bu dönemde yoğunlaşmıştır.

Sultanyu’sh Shuara unvanının alınması

Ulusal Türk Öğrenciler Birliği’nin (MTTB) kuruluşunun 40. yılı münasebetiyle gerçekleştirildi. 1980 yılına kadar Report dergisini 13 sayı olarak yayımladı.

Yayımladığı her eserde okuyucularına yeni ufuklar açmış, onların milli duygularını yükseltmiştir. 1978 yılında The Great Oriental Collection adlı çalışmasıyla Anadolu coğrafyasını aşan bir ses yarattı.

1980 yılında Türkiye Edebiyat Vakfı tarafından Baki’den sonra ikinci kez ödüllendirilmiştir. Sultanush Shuara (Şairlerin Sultanı) unvanı verildi. 1980’de Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü’ne, 1981’de Milli Kültür Vakfı’nın armağanına, 1982’de Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülü’ne layık görüldü.

Necip Fazıl Kısakürek Eserleri

Yüzlerce şiir, tarihi eser, roman, anı ve tiyatro gibi pek çok türde yüzlerce eser kaleme aldı. Necip Fazıl Kısakürek’in eserleribazıları:

  • Ağ (1925)
  • Kaldırımlar (1928)
  • Namık Kemal (1940)
  • Vatan Şairi Namık Kemal (1944)
  • Savunma (1946)
  • Uçuş Körfezi (1964)
  • Büyük Han II. Abdülhamid Han (1965)
  • Türkiye Manzarası (1968)
  • Bir Allah’ın Kulundan Duyduklarım I (1968)
  • Allahın Kulundan Duyduklarım 2 (1968)
  • Peygamber Yüzüğü (1968)
  • Rapor 1 (1976)
  • Rapor 2 (1976)
  • Bizim Yolumuz, Bizim Yolumuz, Bizim Tedavimiz (1977)
  • Rapor 3 (1977)
  • İbrahim Etem (1978)
  • DOĞRU Yolun Sapık Elleri (1978)
  • Rapor 4 (1979)
  • Rapor 5 (1979)
  • Rapor 6 (1979)
  • Aynada Yalanlar (1980)
  • Rapor 7 (1980)
  • Rapor 8 (1980)
  • Rapor 9 (1980)
  • Rapor 10 (1980)
  • Rapor 11 (1980)
  • Rapor 12 (1980)
  • Rapor 13 (1980)

Necip Fazıl Kısakürek’in ölümü

Necip Fazıl Kısayürek, fikirleri ve düşünceleri80 yıllık yaşamı boyunca çıkardığı gazete ve dergilerdeki yazıları, “Ağaç”, “Rapor”, “Büyük Doğu” gibi dergiler, düzenlediği birçok konferans ve söylevlerle birçok kişinin hayatını değiştirdi. .

25 Mayıs 1983’te şeker hastalığı nedeniyle Örenköy’deki evinde öldü. Türkiye’nin dört bir yanından gelen cemaatin katılımıyla Fatih Camii’nde kılınan ustad anma namazı, naaşı omuzlarında taşınarak Eyüp Sultan kabristanına defnedildi.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here